13 Ocak 2014 Pazartesi

ÜRETKEN GÜÇLER İLE KAPİTALİST MÜLKİYET ARASINDAKİ UZLAŞMAZ KARŞITLIK, SINIFLARIN UZLAŞMAZ KARŞITLIĞINDA AÇIĞA VURULUR

Daha önce söylediğimiz gibi, ilk kapitalistler, emeğin öbür biçimlerinin yanıbaşında, ücretli emeği de pazarda kendileri için hazır buldular. Ama bu, istisnai, tamamlayan, yardımcı, süreksiz bir ücretli emekti. Arada bir gündelikçi olarak çalışan tarım emekçisinin kendisini ancak zar-zor geçindiren üç-beş dönüm toprağı vardı. Loncalar öylesine örgütlenmişti ki, bugünün kalfası yarının ustası oluyordu. Ama üretim araçları toplumsallaştmış kapitalistlerin ellerinde toplanır toplanmaz, bunların hepsi değişti. Bireysel üreticinin ürünü gibi, üretim araçları da, gittikçe değersizleşti; ona, kapitalistin buyruğunda ücretli işçi olarak çalışmaktan başka hiçbir şey kalmadı. Önceleri istisna ve yardımcı olan ücretli emek, artık bütün üretimin kuralı ve temeli oldu; önceleri tamamlayanken, artık işçinin geri kalan biricik görevi oldu. Bir süre için ücretli işçi olan, ömür boyu ücretli işçi oldu. Bu sürekli ücretli işçilerin sayısı ayrıca feodal düzenin aynı zamanda çökmesi, feodal beylerin maiyetindekilerin dağılması, köylülerin yerlerinden yurtlarından kovulması vb. ile görülmemiş ölçüde arttı. Bir yanda ellerinde üretim araçları toplanmış bulunan kapitalistler, ve öte yanda emek-gücünden başka hiçbir şeyi olmayan üreticiler olmak üzere, ayrılma tamamlandı. Toplumsallaştırılmış üretim ile kapitalist mal edinme arasındaki çelişki, proletarya ile burjuvazi arasındaki uzlaşmaz karşıtlık olarak belirdi. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.