Bununla birlikte, doğa anlayışındaki devrim, ancak, araştırmayla sağlanan, uygun olumlu malzemeyle orantılı olarak yapılabilirken, tarih anlayışında kesin bir değişikliğe yolaçan tarihsel olgular, çok daha önce ortaya çıkmıştı. 1831'de, Lyon'da, işçi sınıfının ilk büyük ayaklanması oldu; 1838 ile 1842 arasında, İngiliz çartistlerinin ilk ulusal işçi sınıfı hareketi doruğuna ulaştı. Proletarya ile burjuvazi arasındaki sınıf savaşımı, Avrupa'daki en ilerlemiş ülkelerin tarihinde, bir yandan modern sanayinin, öte yandan da burjuvazinin yeni ele geçirdiği politik üstünlüğünün gelişmesiyle orantılı olarak, ön plana geçti. Sermaye ve emek çıkarlarının özdeşliği gibi, başıboş rekabetin sonucu olan evrensel uyum ve evrensel refah gibi burjuva ekonomi öğretilerini, olgular, giderek daha kesin bir biçimde yalanlıyordu. Bütün bu şeyler, artık çok eksik olmakla birlikte, onların teorik dışavurumu olan Fransız ve İngiliz sosyalizmlerinden daha çok bilmezlikten gelinemiyordu. Ama henüz yerinden atılmamış olan idealist tarih anlayışı, ekonomik çıkarlara dayanan sınıf savaşımları ve ekonomik çıkarlar üzerine hiçbir şey bilmiyordu; üretim ve ekonomik ilişkilerin hepsi "uygarlık tarihi"nin ancak rasgele, ikincil öğeleri olarak görünüyordu.
Yeni olgular, bütün geçmiş tarihin yeniden incelenmesini zorunlu kıldı. O zaman görüldü ki, bütün geçmiş tarih, ilkel aşaması ayrı tutulursa, sınıf savaşımları tarihidir; toplumun birbirleriyle çatışan sınıfları, her zaman, üretim ve değişim tarzlarının, kısaca, kendi çağlarının ekonomik koşullarının ürünleridir; toplumun ekonomik yapısı, her zaman, belirli bir tarihsel dönemin hukuki ve politik kurumlarının olduğu kadar, dinsel, felsefi ve öteki idealarının bütün üstyapısının asal bir açıklamasını ancak kendisinden başlayarak yapabileceğimiz gerçek temeli sağlamaktadır. Hegel, tarihi, metafizikten kurtarmış, diyalektikleştirmişti; ama onun tarih anlayışı, aslında, idealistti. Ama artık, idealizm son sığınağı olan tarih felsefesinden de kovulmuş; materyalist bir tarih görüşü ortaya konmuş, ve bundan önceki o insanın "varlığını" insanın "bilinci" ile açıklama yöntemi yerine, insanın "bilincini" "varlığı" ile açıklamanın bir yöntemi bulunmuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.